28 Eylül 2013 Cumartesi

DEŞARJ PÜSKÜLÜ

Uçuş esnasında uçağın gövdesi ve kanatları üzerinde, sürtünme nedeniyle atmosferden elektron geçişleri yüzeye statik elektrik yükler. Statik elektrik miktarı arttıkça uçağın firar kenarları, antenleri ve gövde perçinleri üzerinde yanmalar meydana gelir. Takriben 500 Volt değerine ulaşan statik elektrik 1,2 mmden sıçrama yapar, bu sıçramalar görünen yanıklara ve şerarelere neden olur.

Statik elektrik ayni zamanda uçaktaki haberleşme ve seyrüsefer cihazlarının doğru çalışmasını önler. Statik elektrik boşalımını sağlamak için uçakların sivri uçları ile kanatların firar kenarlarına deşarj püskülleri takılır. Deşarj püskülleri, uçuş esnasında uçak üzerinde biriken statik elektriği atmosfere geri bırakırlar .
İlk uçakların gövdesi ve kanatları gerilmiş bez üzerine emaye sürülmesi ile dayanıklı hale getirilirlerdi, ancak yine de fazla dayanmaz çabuk yırtılırlardı. Alman uçak yapımcısı Hugo Junkers 1913 yılında ilk metal gövdeli “J 1“ uçağını yaptığında yardımcı mühendisinin, deneme uçuşundan dönen uçağa koşarak yapışması sonucu oluşan elektrik yanıkları ve can kaybı ekibi düşünmeye zorladı. Bu ne idi? Uzun uğraşlar sonucu statik elektrik keşfedilerek, önlem arandı ve çok az değişimle günümüzde de kullanılan deşarj püskülü bulundu.

Deşarj Püskülü ucunda karbon fiber bulunan yine fiberle kaplı bir metal çubuktan ibarettir. Statik elektrik dışında uçağa yıldırım çarpmalarında da oluşan elektriği başarı ile atmosfere geri boşaltır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder